Eğer başlığı uzun yazabilseydim, “Bitime 10 Hafta Kala Ligi Taşıyan Hakemlerin İhracı, Lige Şaibeli Konuma Düşürür, Kümede Kalma Mücadelesi Veren Takımları Rahatlatır” olurdu. Sezonun bitmesine sadece 10 hafta kala..
Eğer başlığı uzun yazabilseydim, “Bitime 10 Hafta Kala Ligi Taşıyan Hakemlerin İhracı, Lige Şaibeli Konuma Düşürür, Kümede Kalma Mücadelesi Veren Takımları Rahatlatır” olurdu.
Sezonun bitmesine sadece 10 hafta kala müsabakaları yöneten en üst düzey 13 hakeme birden hakemlikten el çektiriliyorsa ortada ciddi bir sorun vardır.
Proje, performans, gençleştirme, uzun zamandır düşünülüyormuş falan geçiniz bunları. Dürüst olun!
O da zor. Çünkü, çok somut delil yoksa elinizde yapılacak her hangi bir suçlama içerecek açıklama, hatta imada bulunmak dahi ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Öyleyse sudan gerekçelerle kangrene dönüşmek üzere olan yarayı kesip atmak kolay gibi gözükeni.
Belli ki öyle yada böyle ortada ciddi bir durum var.
Var, çünkü Başakşehir Kulübü Başkanı Gümüşdağ’ın haklı olarak sorduğu gibi, “Pazartesi maç yöneten hakemler Salı günü nasıl liste dışı kalmıştır? Her şey bir günde mi planlanmıştır? Hangi objektif performans kriterlerine göre bazı hakemler liste dışı kalmış, bazıları görevlerine devam etmektedir?”
Bu vahim bir durumdur, öyle geçiştirilecek bir konu değil.
Aralarında dünyanın en iyi 5 hakeminden biri olan Cüneyt Çakır var. Bu durumda Çakır’ın, 2022’de Katar’da düzenlenecek turnuvaya gitme olasılığı da büyük olasılıkla ortadan kalkıyor. Çakır, Dünya Kupası’nda maç yönetme hakkını elde ederek dünyada üç turnuvada üst üste görev yapan ilk hakem unvanını da kazanacaktı. Çok büyük olasılıkla seneye de UEFA’da hakemlik departmanında görev alabilecekti. Bu olasılıkların arifesinde iken mesleğinden deportu bir anlamda UEFA’daki kariyeri de bitiriliyor demektir.
Bu bitiriliş sadece Cüneyt Çakır’a değil, Türk Futboluna da yazılır.
Böylesi ağır sonuçları doğurabilecek, FİFA ve UEFA’da da büyük yankı uyandıran MHK’nın Türk futbolunda deprem etkisi yaratan “hakem operasyonu” dan ligde oynanan müsabakaların sonuçlarına yüzde yüz etki edilmiş olduğu anlamını çıkarmak pekala mümkündür.
TFF Başkan Yardımcısı Servet Yardımcı’nın açıkladığı gibi performans, gençleştirme ile izah edilemez bitime 10 hafta kala alınan bu ağır kararlar.
MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’da Bein Sport’a yaptığı açıklamada, “Türk futbolunda bir değişim için bir proje üretmek gerekiyordu. Plan ve program yaptık. Kararımız operasyon ya da temizlik kelimeleriyle değerlendirilemez. Bu bir klasman belirlemedir. TFF’nin belirlediği kategorilere göre yaratılan bir algoritma vardır. O algoritmaya göre 4 aylık gözlem ve son 1.5 aylık raporlamalara göre en düşük puanda olan hakemlerimizi belirledik ve ona göre hareket ettik, MHK olarak yaptığımız projenin birinci etabı olarak TFF yönetimine sunduk ve onay aldık” demiş.
Konuşmasının ikinci bölümü ilginç.
“Hakemliğinin son senelerine gelmiş, Türk hakemliğini maalesef güven kaybına uğratma aşamasına getirmiş bazı arkadaşlarımızın kurumun üstünde davranışta bulunmalarından hakemlik sisteminin olumsuz etkilendiği tespitini yaptık. Davranışlarında hür olmayan hiçbir hakem, doğru karar veremez. Sistemde tıkanıklığa neden olan, sıkıntı yaratan kişilerle yollarımızı ayırmaya karar verdik.”
Başkanın son satırlarının içi dolu. Bunların hepsi doğruda olabilir. Ama zamanlamanız külliyen yanlış Sayın Başkan. 1 dakika beklemek doğru değildi diyorsunuz ama kararı aldığınız hafta bu hakemlere maç vermiş olmanız akla ziyan.
Kulüplerin bu elit hakemlerle ilgili şikayetleri olduğu, bazıları için “istemzuk” dedikleri de malum. Dahası futbolsever olarak bazen göz göre göre bazı takımları katlettiklerine şahit de olduk. Ağır eleştirilerde bulunduk.
Ancak sizin yaptığınız sadece Türk futbolunun dibe doğru pike yapmış imajını daha da düşürmek için elinizden geleni ardına koymadığınızdır. En basitinden Türk futbolunu böylesi bir duruma düşürmemek, kaos ortamı oluşturmamak için bu isimlere maç vermeyerek 10 haftayı tamamlayabilirdiniz.
Hem de arzu edilen rakamlara yaklaşılamayan bir yayın ihalesinin haftasında.
Hem de kulüplerin yapılandırma taksitlerini ödemelerinin arifesinde.
Üstelik konunun insanı boyutunu da hiç dikkate almamışsınız.
Toplumun önüne atılan dünün elit hakemlerinin maruz kaldıkları bu karar için aile bireylerine, komşularına, arkadaşlarına ne diyebileceklerini hiç düşündünüz mü?
Doğabilecek bu olumsuzlukları bilerek sezonun bitmesi için 10 hafta daha bekleyemeden böylesine bir dışlanma ancak ayıplı, yasa dışı bir durumun oluşması yada kuvvetli şüphelerin olması halinde mümkündür.
Bu da meslekten el çektirilen bu hakem grubun müsabakaların sonuçlarını etkilediklerini düşündüğünüz anlama gelir ki, o zaman mağdur edilen takımlarında haklarını vermek, korumak zorundasınız.
Görünen o ki, bu bilinmezlikte küme düşme potasındaki takımların “bu yıl küme düşme olamaz” deme ve süreci hukuka taşıma hakları olacaktır.
Recep Ali Aksoylu /Sahraicedit 10.3.2021