RİSKLİ, SONU BELİRSİZ KÖRFEZ SERMAYESİNE ALTERNATİF ŞART. İzmir Limanı 90 yıl sonra tekrar yabancıların oluyor.. Osmanlı İmparatorluğu döneminde İngilizlerin işlettiği, Cumhuriyetin kurulmasından sonra, günümüzden yaklaşık 90 yıl önce millileştirilen İzmir..
RİSKLİ, SONU BELİRSİZ KÖRFEZ SERMAYESİNE ALTERNATİF ŞART.
İzmir Limanı 90 yıl sonra tekrar yabancıların oluyor..
Osmanlı İmparatorluğu döneminde İngilizlerin işlettiği, Cumhuriyetin kurulmasından sonra, günümüzden yaklaşık 90 yıl önce millileştirilen İzmir Alsancak Limanı BAE’ye satıldı..
Bakan “evet görüşüyoruz “ dedi.
Sürprizmi, hayır..
İzmir Limanı onlarca parlak, işleyen diğer işletme gibi 2017 yılında Varlık Fonu’na devredilmişti.
Diğerlerinin, önemli varlıklarımızın durumunu, akıbetini 85 milyon insanımız bilmiyor, bilmiyoruz.
Tahmin ötesi bildiğimiz Körfez Ülkeleri verdikleri döviz karşılığı artık doğrudan yatırımda (işleyen, potansiyel yerler ) bulunuyorlar.
Döndükmü eskiye.
1854 yılında Kırım Savaşı sonunda ilk borcumuzu İngiltere’den almaya başlayıp, sonraki yıllarda meşhur Galata bankerleri ve tefecilere mahkum olmuştuk. En sonunu biliyorsunuz.
Özellikle 2020’lerden itibaren,
Avrupa, Londra Bankerleri bize kapılarını kapattılar. Maliyette %10 üzerine de çıkmıştı zaten.
Şimdi güneyimizdeki ülkeler başrolde.!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanımız Sn. Mehmet Şimşek arap, körfez ülkelerinden çıkmıyor ya.
Alınan paralar, Swapların karşılığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Aslında çoğumuz sessiz olsakta gidişatı görüyoruz, biliyoruz.
-Ülkenin dış borcu 500 milyar usd’ye yaklaştı.
-Kısa vadeli dış borç 196 milyar usd.
-Hazinenin net rezervi -(eksi) 61.5 milyar usd.
-Dövizi dizginlemek, müdahale için döviz arıyoruz.
-Dış ticaret her ay 10-12 milyar usd açık veriyor.
-İç borç dağ olmuş.
-Yıllık bütçe açığı 1,5 trilyon tl’ye dayanmış.
-Çözüm üretmesi gereken kamu kendi içinde tasarruf yapmıyor.
Uçaklar, makam araçları, harcamalar, yüksek bütçeli (1 yerine 3’e yapılan ihaleler)ihaleler, zenginleştirilmeler devam ediyor.
Hala yüksek maliyetli Kanal İstanbul planları devam ediyor.
IMF’yi arar olduk.
Ölçülebilir, şeffaf, kurallı IMF Körfez ve arap ülkelerinden gelecek sonu belli olmayan karanlık paralardan, çözümlerden daha iyidir.
Tamam ülkemiz kurtulsun, ekonomi düzelsin, biz de fedakarlıkta bulunalım da, devlet, kamu, belediyeler ne, hangi tasarrufu yapıyor.
Makro planımız nedir.
Bizden alınacak vergiler geçici çözümdür.
Biz fakirleşirken ülke, fabrikalar, limanlar yabancılara da gitmemeli.
Çözümü nerelerde aramak lazım,,
-Bize köklü çözümler lazım, üretim lazım, tarım, hayvancılık, turizm, teknoloji, kendine yeterlilik, ihracat, dış ticaret fazlası lazım.
-Verimliliği, kaliteyi artırmak lazım.
-Eğitimin, çalışanın, yöneticinin kalitesini artırmamız lazım.
-Devlette, kamuda büyük tasarruflar ve disiplin lazım.
-Yanlış, şişirilmiş maliyetli, bazılarıda gereksiz yatırımları yapmamak, yatırım planlarının tamamını yeniden süzgeçten geçirmek lazım.
-Çözümün bir parçası da eğer destek alacaksak dış ticaretimizinde %50’sinden fazlasına sahip, daha az maliyetli kredi de temin etmemiz gereken, sanayi yatırımları da (otomobil, teknoloji) yapabilecek modern Kuzey ve Batı ülkeleri ile yakın olmaktır.
-Kredi Risk Priminin (CDS) yeterli olmasa bile 500’ün altına düşmesi, daha da düşecek olması önemlidir.
Borçlanma maliyet yüzdemizi de olumlu etkileyecektir. Dikkate alınmalı.
-Rusya bize Kuveyt, Katar, BAE, Arabistan’dan daha yakındır.
-IMF bile mevcut durumdan daha iyidir.
Mustafa Bayram Aksoylu
110723
