Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden olan Kapadokya bölgesi, son yıllarda susuz tarlalarda yetişen sarımsağı ile de anılmaya başladı. Nevşehir’in Acıgöl ilçesine bağlı Topaç köyünde ‘kıraç’ diye tabir edilen susuz tarlalarda yetiştirilen sarımsaklara ilgi her geçen gün artıyor.
Topaç köyünde yetiştirilen sarımsağın, diğer illerde yetişen sulu sarımsağa göre aromasının daha yüksek olduğunu söyleyen Acıgöl İlçe Tarım Müdürü Taner Düzgün, “Topaç köyümüz sarımsak üretimi ile geçimini sağlayan çiftçilerimizin olduğu köyümüzdür. Acıgöl ilçemiz ve Nevşehir’imizin rakım olarak en yüksek köylerinden biridir. Sarımsağımızda hiç su olmadığı için kıraç üretilen bir sarımsak olma özelliği ile meşhurdur. Türkiye’mizin diğer ilerinde üretilen sulu sarımsak alternatif ve sulu sarımsaklardan farklı olarak tamamen kıraç olarak üretilir. Bu da kuru madde oranının çok yüksek olmasını ve aromasını çok daha fazla aromatik tat ve lezzet veren sarımsağımız var” dedi.“Çiftçinin ürünü katma değer kazandı”Acıgöl İlçe Tarım Müdürü Taner Düzgün gerçekleştirdikleri proje ile ürünü katma değere dönüştürdüklerini aktararak, “Bizim 2004 yılında kurulan Topaç Kalkınma Kooperatifimiz vardı. 2018 yılında da sarımsak soyma ve paketleme tesisi kurma adına bir proje gerçekleştirdik. KOP Kalkınma Ajansı da bu projemizi destekledi ve biz 2018 yılında bu tesisimizi kurduk. O güne kadar vatandaşımızın üretmiş olduğu sarımsaklar perakende şekilde değerlendiriliyordu. Bu projemiz sayesinde bu ürünümüzü tamamen katma değere dönüştürdük. Burada hem sarımsağımızı soyarak hem de fileli şekilde sarımsağı paketleyip soyma yapabiliyoruz. Bu şekilde sarımsağımız ve çiftçimizin ürünü katma değer kazanmış oldu. Ürünlerimizdeki katma değer tekrar çiftçimize dönmekte bu şekilde de kooperatifimiz büyüyerek çiftçimiz kazanmakta” diye konuştu.“Ben markayım diyen firmalar tercih ediyor”Sarımsağın kimyasal madde kullanılmadan üretildiğinin altını çizen Düzgün, “Bu tamamen kooperatif mantığı ile yürüyen bir projeydi. Aromamızda çok yüksek olması nedeniyle pazarda da alternatifsiz şekilde pazarlama şansı buluyoruz. Gerçek anlamda ‘benim yemeğimde kendime has bir lezzetim var’ diyen, ‘benim turşum meşhurdur’ diyen markalar ile çalışıyoruz. Çünkü sarımsağımızın gerçekten susuz ve tamamen kimyasal gübre kullanmadan üretiliyor. Bunu bilen pazarlama ağındaki bizim tüketici kesimimizle çalışıyoruz. Gerçekten ‘ben markayım’ diyen insanlar bizim sarımsağımızı tercih ediyorlar. Bu yüzden de pazarlama anlamında bir sıkıntımız olmuyor. Ulusalda da sarımsağımızı bu şekilde değerlendiriyoruz. Sarımsağımız şuanda yüksek oranda sucuk sektöründe değerlendiriliyor. Ama gerçekten marka olan kendine has aroması olduğunu iddia eden markalar ile çalışıyoruz. Yine turşu sektöründe kendine turşu olarak markalaşmış sektördeki firma sahipleriyle sarımsağımız ile çalışıyoruz. Bunun yanında yemek sektöründe yoğun bir şekilde talebimiz var. Biz bu tesisi kurduktan sonra da normaldeki 600-700 ton civarındaki üretimimiz bin tonlara kadar çıktı” şeklinde konuştu.“13 köyde ekim yapılıyor”İç piyasada ağırlıklı olarak, turşu ve sucuk sektöründe kullanıldığını söyleyen Düzgün, “Bunun yanı sıra paketleme tesisinden sonra yurt dışında ihracat düşünüyoruz. Fakat yurt içi taleplere yetişmekte zorluk çekiyoruz. Bu kooperatifimiz ve projemizin şöyle bir katkısı oldu. Eskiden sadece Topaç köyümüzde yapılan sarımsak ekilişleri 13 diğer köyümüzde de geliştirdi. 13 köyümüzde de artık sarımsak ekilişleri yapılmaya başlandı. Bunu zaten arz talep dengesinden dolayı böyle bir talep doğdu. Topaç köyümüzün sadece sarımsağını biz iç piyasaya anca yetiştirirken, ihracat taleplerine cevap verebilmek için diğer köylerimize de sarımsak ekmeleri talebinde bulunduk. Gerekirse çiftçimize tohum desteği veriyoruz. Kooperatif olarak vatandaşımızın ekmiş olduğu sarımsağı tekrardan satın alma garantisi veriyoruz. Eğer istediğimiz rakamlara ve randımanlara ulaşabilirsek ihracat içinde önümüzde hiçbir engel kalmadı” dedi. Asım Çapacı