CHP’nin Çay Kanununda değişiklikler içeren kanun teklifinin gündeme alınmasının cumhur İttifakı oylarıyla reddedilmesi muhalefet cephesinde tepkiyle karşılandı. Kimi üreticiler de bu duruma karşı sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdiler. CHP’nin..
CHP’nin Çay Kanununda değişiklikler içeren kanun teklifinin gündeme alınmasının cumhur İttifakı oylarıyla reddedilmesi muhalefet cephesinde tepkiyle karşılandı. Kimi üreticiler de bu duruma karşı sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdiler.
CHP’nin Meclise sunduğu teklifinin kabul edilmeyeceği önceden de belli bir şeydi. Zira, kanun tekliflerinin iktidar tarafından Meclis gündemine gelmemesi halinde bir öneminin olmadığı bilinen bir gerçek.
O nedenle muhalefetin üretici üzerinden oluşturmaya çalıştığı tepkinin beklenilen ölçüde karşılık bulması zor..
Durum böyle olsa da üreticiler geçen yıl yaşadıklarını bu yıl da yaşamamak için iyi bir taban fiyat verilmesininin yanı sıra, özel sektörün açıklanan fiyatın altında çay almaması İçin yasal düzenleme yapılmasını beklemekteler.
CHP’nin konuyu bir şekilde Meclis gündemine taşıması ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında “ Bizim teklifimizi reddediyorsunuz, o halde siz teklif getirin bizde destekleyelim, üretici ezilmesin” şeklinde iktidara çağrıda bulunması üreticinin yeni kanun beklentisini daha da pekiştirecektir.
Bilindiği gibi İktidar, geçtiğimiz kampanya döneminde üreticilerin bu yöndeki beklentilerini dikkate alarak Çay Kanununu yeniden düzenleme amaçlı R.T.E.Ü’ye bir taslak metin hazırlatmış ve ilgili bakanlığın taslak üzerinde yapacağı çalışmanın sonucunda kanun tasarısının Meclise sunulup yasalaştırılacağı belirtilmişti. Süreçle ilgili iktidar cephesinden şu ana kadar tatmin edici bir açıklama yapılmış değil. Belli ki iktidar bu konuda bazı zorluklarla karşı karşıya. Bunun ana nedenlerinden biri, uygulanmakta olan ekonomik modelle ilgili.
Şu bir gerçek ki, kamu kurum ve kuruluşlarının etkin olduğu tarım ürünü piyasalarında devlet tarafı kendi alım fiyatını açıklayarak özel sektörü de asgaride bu fiyattan alıma zorlaması piyasalara açık müdahele olup, serbest piyasa ekonomisine aykırılık içermekte.
İktidarın astronomik market zamlarına dahi gereğince müdahale etmediği dikkate alındığında bu sorunun müdahale yoluyla çözümünün zorluğu daha iyi anlaşılır.
Bu gibi sorunların çözümünün devlet müdahaleleri yerine sektörü disiplin altına almakla mümkün olabileceği düşünülebilir.
İktidar, meslek örgütleri, odalar/borsalar, sivil örgütler ve diğer çeşitli grupların desteğini alarak sıkı bir iç denetim organizasyonuyla üreticilerin şikayetlerine yol açan sorunları önleyebilseydi bu yöndeki tartışmalar son bulurdu.
Ancak, şu ana kadar bu yönde bir adım atılmadığı dikkate alınırsa bu şekil bir çözüm olası gözükmüyor.
Eğer, özel sektör bu kampanya döneminde de üreticilerden açıklanan fiyatın altında çay almayı sürdürür veya üreticilere ödenecek yaş çay bedellerinin uzun vadelerle ödemesi sürerse üreticilerin iktidara olan tepkilerinin artması kaçınılmaz hale gelir.
O nedenle; yaş çay kampanyası açılmadan önce bu konuda üreticilerin bir şekilde güvenceye kavuşturulması gerekir.
adnan onay