ANILAR Sene 1974. Rize Merkez Çay Fabrikasını teftiş ediyorum. Fabrika Mürüdünü çağırdım ”Neden maliyetinden düşük fiyata çay ihraç ediyorsunuz” diye sordum. ”Efendim, memleketin dövize ihtiyacı varmış. Bize talimat geldi. Devlet..
ANILAR
Sene 1974. Rize Merkez Çay Fabrikasını teftiş ediyorum.
Fabrika Mürüdünü çağırdım ”Neden maliyetinden düşük fiyata çay ihraç ediyorsunuz” diye sordum. ”Efendim, memleketin dövize ihtiyacı varmış.
Bize talimat geldi. Devlet memuruyuz. İşte talimat” diyerek evrakı gösterdi.Raporu yazdım. Satış talimatı verenler dahil, herkesi yerin dibine batırdım.
O tarihlerde, Çay Fabrikaları tekelden alınıyor ve İktisadi devlet teşekkül şeklinde kurulan Çay Kur’a devrediliyordu. Gündoğdu Çay Fabrikasının devir işlemi için stokları saydırıyordum.
Rize Çay Fabrikasındaki ihracat ile ilgili raporum geri geldi. Teftiş Kurulu Başkanı, raporun teamüllere uymadığını not etmişti.
Teamülün ne olduğunu yazmıyordu. Hollanda’ya yapılan çay ihraç fiyatının, maliyetinden düşük olmasını kabul edemeyeceğimi bildirdim. Ortalık karıştı.
Rize Merkez Çay Fabrikası misafirhanesinde kalıyorum. Üst rütbeden memurlar Ankaradan gelmişler. Benimle tanışmak istiyorlar. Tanıştık. Yemeğe davet ettiler. Gittim. Yemekte, tanımadığım, kravatlı ve pahalı elbiseler giymiş insanlar da var.
Rütbeli memurlar ile kravatlı adamların samimiyeti dikkatimi çekti. Sofrada gördüğüm şahsa ”sizin göreviniz nedir” diye sordum. Hollanda şirketinin temsilcisiyim, demez mi. Sıcak yemekten bir lokma almıştım, yutamadım. Ağzımdaki lokmayı peçeteye koydum. Peçete elimde sofrayı terk ettim. Neden, ucuza çay satıldığının sebebi anlaşılmıştı.
Sabahleyin erkenden posta memuru bana, acele bir telgraf getirdi. Bakanlık Telgraf ile, Rizedeki görevi bırakmamı ve acil olarak Gürbulak sınır kapısına gitmemi emrediyordu.
Şinasi Kara
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.