Galatasaray’dan sert yanıt: Kimin kıvırdığı ortaya çıktı!

Galatasaray Spor Kulübü başkan yardımcısı Rezan Epözdemir’in GS TV’deki açıklamaları şu şekilde:

“Bugün bu meseleyle ilgili son kez konuşuyoruz. Sürecin daha da fazla etkilenmesini istemiyoruz. Sayın Tahir Kıran’ın açıklamaları gerçek dışı ifadeler. Bir metinde okuyor zaten. O metin de insanları veya kendisini yanlış bilgilendiriyor. Oğulcan Çağlayan konusuyla ilgili görevi kötüye kullanma konusunda şikayet yapacağımızı ifade etmiştik. Tahkim Kurulu’nun 40 gün arayla farklı kararlar verdiği gerçeği ortada. Oyuncunun çalışma özgürlüğünü ihlal eden bir karar verilmiştir. Hem ben hem de başkanımız Tahkim Kurulu üyelerini şikayet edeceğimizi söyledik. Sonrasında Tahir Kıran şikayet etmediğimizi ve benim şov yaptığımı söyledi. Belgesi karşınızda, 11 Ağustos’ta biz Tahkim Kurulu’nu şikayet etmişiz. Başsavcılık kaşesi ve dosya numarası da görülüyor belgede. Bir yandan Tahkim şikayeti yok deyip ardından protokole tahkim şikayetinden vazgeçin demek garabettir, akıl tutulmasıdır.

“BİZ BELGE SUNUYORUZ”

Tahkim Kurulu üyelerinden fazla Tahir Kıran ve arkadaşları bu konuyla ilgileniyor sanıyoruz. Bu baskılarla başvuru dosyamıza takipsizlik çıkar büyük ihtimalle. Bugüne kadar bulamamışlar, bugün buldukları için baskıları arttırıp takipsizliğe çıkaracaklardır. Kendisi manipülatif bir şekilde bugün çıktı ve konuştu. Yalandan demeci kimin verdiğine şimdi şahit olduk. İşte şikayet belgemiz. Kimin yalan attığım kamuoyunundur. Biz belge sunuyoruz, gerçek dışı, kişisel çıkarlara hizmet eden açıklamalar yapmıyoruz.

“KİMSE G.SARAY BAŞKAN YARDIMCISINA ‘ŞOV YAPIYOR’ DİYEMEZ”

Galatasaray başkan yardımcısına kimse şov yapıyor diyemez. Bu belgeyle birlikte kimin şov yaptığı ortaya çıktı. Bu ifadeyi Tahir Kıran’a iade ediyorum. Bu dosyaya kimlerin etki yapmaya çalıştığını biliyoruz. Bir şikayet dosyasını şüphelilerden daha fazla merak etmek, adliyelere gidip bulmaya çalışmak şaşırtıcı gerçekten. Taraf olmayan Tahir Kıran’ın bunları yapması tarihe geçsin.

“KİMİN KIVIRDIĞINI BİZ BELGELERLE ORTAYA KOYARIZ”

Sayın Kıran, ‘Kıvırmasınlar, paramızı ödesinler. Yalandan yere demeç vermesinler’ demiş. Şikayet belgemizle kimin yalan attığı ortaya çıktı. Kimin kıvırdığını biz belgelerle ortaya koyarız. Biz değerlerini öncelik tanımış bir spor kulübüyüz. Hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden hukuk devletinin gereği olarak şikayetini yapar. Sayın Kıran bizi başkalarıyla karıştırmasın.

“BEL ALTI VURULURSA GEREĞİNİ YAPARIZ”

Biz PFDK’yı da şikayet ettik. Yapmadılar denilebilir. 27 Ağustos’ta da PFDK başkan ve üyeleri şikayet ettik. Tahkim Kurulu’nda şerh koyan iki üyeye şikayetimizden vazgeçtik. Başkanımızın kendisinden özür dilediğini söylüyor Sayın Kıran. Başkanımız, aramalarına geri dönemediği için özür mesajı atmış. Konuyla ilgili bir özür yok yazışmalarda, ben gördüm. Başkanımız müzakerenin sona erdirildiğini dahi nazik bir dille Sayın Kıran’a göndermiştir. Sayın Kıran’ın anlaşma, uzlaşma, sulh, paranın ödenmesi gibi konularla ilgisi yok. Tek dertleri şikayetimizi geri almamız. Bana ‘Sen yaparsın, başkanı ikna edersin, çekin şikayetleri’ şeklinde mesajları var. Mesajları açıklamayacağız tabii ki ama bel altı vurulursa da gereğini yaparız.

“ESAS ALINACAK İRADE BAŞKANIMIZIN İRADESİDİR”

Sayın Kıran’ın Fatih Terim Hocamız ile ilgili sözleri de dikkat çekicidir. Daha önce hocamızla ilgili sözlerini kendisine ve kamuoyuna hatırlatırım. Fatih Terim kulübümüz için çok değerli bir insandır. Teknik açıdan erkek futbol takımımızın tek sorumlusudur ancak kulübümüzde söz sahibi isim başkanımızdır. Bu sözler Florya ile kulüp arasında bir etki yapmaz. Esas alınacak irade başkanımızın iradesidir. Buradan ikilik çıkarmaya çalışmak Galatasaray’a sökmez.

“NEDEN TAHKİM ŞİKAYETİMİZDEN VAZGEÇMEMİZİ İSTİYORSUNUZ?”

Verilen cezalar bizim için hiç önemli değil. İki kulüp arasındaki sulh protokolünde neden tahkim şikayetimizden vazgeçmemizi istiyorsunuz? Bununla sizin ilginiz yok ki. Sizinle ilgili olan davayı protokolü imzaladığımızda geri çekmiş oluyoruz zaten. Neden sizinle ilgili olmayan konuda kurumsal reaksiyonumuza halel getirmeye çalışıyorsunuz? Biz protokolü imzalayıp zaten sulh bulmuşuz aramızda. Ama gönderdiğiniz protokolde kurullarla ilgili şikayet etmeyeceksin diye bir madde koyuyorsunuz? Bunu kabul edip ileride bu kurullara dava açarsak da 1.3 milyon Euro tazminat ödeyeceğiz. Biz bunu nasıl kabul edelim?

“AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE GİDECEĞİZ”

Şimdi ne olacak? Bu konuyla ilgili oyuncumuz ve kulübümüz olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz. Ayrıca Yargıtay’da da davamızın beklemesi devam ediyor. Biz gidip de onlara sıcak para ödemeyeceğiz. UEFA’dan gelen yayın hakları paralarımız var, kesmeyin dememize rağmen TFF bunu bizden kesip Rizespor’a gönderiyor. Büyük ihtimalle buradaki paramız kesilecek ve Rizespor’a ödenecek. Oyuncumuzun da lisansı çıkacak ve oynayacak. Yargıtay’daki tahkim kurulu kararı bozulursa, TFF’nin bizden kesip onlara ödeyeceği parayı yasal faiziyle geri alacağız. Yargıtay bizi haksız bulursa hukuk devleti içerisinde çözüm bulduğu için ne yapmamız gerekiyorsa yapıp bu parayı ödeyeceğiz.

“TAHİR KIRAN’I SEVK EDECEKLER Mİ GÖRECEĞİZ”

Başkanımıza ‘haraç kesiyor’ dediği için 45 gün hak mahrumiyeti cezası verildi. Bugün Tahir Kıran ‘gasp ediyorlar’ dedi. Bakalım aynı hassasiyet gösterilip bir disiplin sevki yapılacak mı? Bunun takipçisi olacağız.

“TEHDİT EDEREK SİNDİRECEKLERİNİ DÜŞÜNÜYORLARSA BİR DAHA DÜŞÜNSÜNLER”

Galatasaray’ın sponsorlarından da bahsetti Sayın Kıran. Rizespor’un katılım şirketinin kimin olduğu, kim bir kamu bankasından yüklü bir kredi aldı, biz bunları hep biliyoruz. Kamuoyu da bunun takdirini yapıyor. Meseleyi kişiselleştirmek istemiyorum. Tehdit edeceklerine, baskı kuracaklarına, geçmişteki gibi bizi bu şekilde sindireceklerini düşünüyorlarsa bir daha düşünsünler.

“HUKUK BUMERANG GİBİDİR”

TFF kurullarının tarafsız ve bağımsız olması bizim en büyük mücadelemiz. Hukuk bumerang gibidir. Atarsınız gelir sizi bulur. Bu bizim irademiz, bütün futbol paydaşlarının da bu konuda bize katılmasını rica ediyoruz.

ÇAYKUR RİZESPOR BAŞKANI NE DEMİŞTİ?

Çaykur Rizespor Başkanı Tahir Kıran, Oğulcan Çağlayan konusu ve sonrasında Galatasaray ile yaşanan gelişmelerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Tahir Kıran’ın açıklamaları şu şekilde:

“Galatasaray ile Yunus Akgün, Atalay Babacan, Ali Yavuz Kol ve 450 bin Euro karşılığında anlaşmaya varmıştı. Biz daha sonra futbolcularla da anlaştık.

Yunus Akgün ile 2 milyon 500 bin TL, Atalay Babacan ile 1 milyon 500 bin TL yıllık ücret karşılığı anlaştık. Detaylar için Galatasaray Şükrü Hanedar’ı, biz de Fahri Tatan’ı görevlendirdik. Sonrasında önümüze öyle bir sözleşme geldi ki sözleşme değil Sevr Anlaşması sanırsınız. Sözleşmede önümüze bedeller geldi. Sözleşmeye göre Galatasaray’a transfer girdisi olacak ve transfer limiti açılacak.

Rizespor’un limiti ile ilgili ise bir şey yok. Bonservisiyle alacağımız Ali Yavuz Kol için de ön alım hakkı verilmiş. Oyuncuya gelen her resmi teklif önce Galatasaray’a soracağız. Kiralık oyuncular için de ağır maddeler vardı. Biz de bunu kabul etmedik. Konuştuğumuzun dışında şeyler konuldu önümüze. Ayrıca her davamızdan feragat etmemize rağmen Galatasaray Kulübü, TFF ve Tahkim Kurulu’na açtığı davalardan ise feragat etmeyeceğini açıkladı.

Galatasaray Kulübü tarafından Tahkim Kurulu üyeleriyle ilgili yapılmış şikayet de yok şu anda. Yalandan yere gündem oluşturuyorlar. Bizim paramızı ödememek için bir bardak suda yangın çıkarıyorlar. Bu Galatasaray yöneticilerine yakışmıyor. Rezen Epözdemir tamamen kendi şovunu yapmaktadır. Bir tane dava açmadılar hala. Tamamen kendi şovunu yapıyor Rezan bey.

“ISRAR ETME SEBEBİMİZ MAÇA YETİŞTİRMEKTİ”

Alacağımız oyuncuları oynayacağımız maça yetiştirmek için ısrar ettik. Gün içerisinde Burak Elmas’ı 4-5 kez aradım açmadı. Yardımcısını aradım, hemen aratıyorum dedi ama aramadı.

Akşam yeniden aradım, asistanı açtı telefonu. Başkanımız bir otelde toplantıda, çıkınca arayacak, dedi. Yine aramadı. Cumartesi günü maçımız var, oyuncuları bir an önce kadromuza katıp antrenmana çıkarıp maça yetiştirmek için bu baskıyı yaptık.

O gece hukuktan sorumlu yöneticimize ‘Sabah Galatasaray’a yazı yazın, saat 17:00’a kadar sözleşmeyi imzalayıp göndersinler, göndermezlerse bu anlaşmadan çekiliyoruz’ dedim. Maalesef yanıt alamadık, o defter kapandı. Biz artık sadece alacağımız olan 1.2 milyon Euro ve 560 bin TL’yi istiyoruz. O gün saat 17:30’da Burak Elmas beni aradı, bu kez de ben açmadım. Özrünü belirten birçok mesaj attı, bunları da açıklayamıyorum maalesef.

“LİMAK GALATASARAY’IN DA SPONSORU”

İddialarda olduğu gibi bu sürece Galatasaray ve Rizespor dışında kimse dahil olmamıştık. Popülist davranışın dışında daha çözümcü olunmasını umardık. Galatasaray’ın bu tutumu her iki camia ve Türk futbolunda tamiri zor olan yaralar açmıştır. Haksız ithamlarla üzerimize gelinmiştir. Troller bize sponsorlarımız üzerinden saldırıyorlar. Umarım bu troller Galatasaray tarafından bizim üzerimize yönlendirilmemiştir. Eğer öyleyse kendi sponsorlarına bakmalarını tavsiye ederiz.

Galatasaray’ın sponsorları arasında IGA-Pass var. Yani Limak Galatasaray’ın sponsoru. Bizim sponsorumuz değil, şirket yatırımcılarımız arasında. Ayrıca ben bunda bir problem görmüyorum. Bugün Beşiktaş’ın göğsünde Beko yazıyor. Bundan kimse rahatsız olmuyor. Biz herkese dost elini uzattık. Biz kimseyle savaşmak istemediğimizi söyledik. Fakat hakkımız yenmek istendiğinde de savaştan kaçmayız. Buna cesaretimiz de yüreğimiz de var. Rizespor’un hakkını kimseye yedirmem! Bu kadar basit.”