Hadi Özışık: Gazetecilik iştahım kabardı, Peker’le röportaj yapayım mı diye Soylu’ya sordum

Özışık, Sedat Peker’in kendisini tuzağa düşürdüğünü ileri sürdü. Özışık Twitter hesabından yaptığı açıklamada Peker ile yaptığı görüşmeden Soylu’nun haberinin olmadığını şu ifadelerle dile getirmişti: “Sn. Süleyman Soylu ile yıllardır süregelen..

Hadi Özışık: Gazetecilik iştahım kabardı, Peker’le röportaj yapayım mı diye Soylu’ya sordum
Son Güncelleme: Whatsapp

Özışık, Sedat Peker’in kendisini tuzağa düşürdüğünü ileri sürdü.

Özışık Twitter hesabından yaptığı açıklamada Peker ile yaptığı görüşmeden Soylu’nun haberinin olmadığını şu ifadelerle dile getirmişti:

“Sn. Süleyman Soylu ile yıllardır süregelen bir hukukum var. Sedat Peker’i de tanırım. Yayınladığı videoların maksadını aşmaya başladığını düşündüğümden dolayı kendisiyle birkaç görüşme yaparak, sakinleştirmeyi ve Türkiye’nin gündemini meşgul eden bu tatsız durumu nihayete erdirmesini sağlamaya çalıştım. Bu görüşmelerden Sayın Soylu’nun haberi ve bilgisi yoktu -olamazdı da. Peker ısrarla tavrını sürdürünce ‘haklısın’ diyerek konuyu kapatmak durumunda kaldım. İyi niyetle aldığım inisiyatifin olumsuz sonuçlarının sorumluluğu da şahsıma aittir. Sayın Soylu’nun da ifade ettiği gibi kendisiyle bu konuda ne şahsımın ne de kardeşimin hiçbir irtibatı olmamıştır.”

Sedat Peker, bu açıklamanın ardından Hadi Özışık ile yaptığı görüntülü konuşmasını twitter hesabından yayınlamıştı.
 

Kıymetli dostlarım,
İnternethaber sitesinin sahibi olan hadi özışık – süleyman özışık kardeşler en yakınları olan süleyman soyluyla benim aramda aracılık yaptıklarını yalanlamışlar, söyleyen şerefsizdir demişler. Ben kimseye hile yapmam, ancak kendimi de rezil duruma düşürmem. pic.twitter.com/HRURnpPKu1

— Sedat Peker (@sedat_peker) May 18, 2021
İnternet Haber adlı sitenin sahibi Hadi Özışık, kişisel YouTube kanalında yaptığı videolu açıklamasında, “Üzerime hiç vazife olmayacak bir konuda işgüzarlık yaptım. Bu işgüzarlığım sebebiyle 30 yıllık dostum Süleyman Soylu’yu hiç haberi olmayan bir konuda zor durumda bıraktım. Ona yapılan itibar suikastının ana sebebi ben oldum. Süleyman Soylu’ya kumpas kurduğum iddialarını, Sedat Peker ile Süleyman Soylu arasında aracı olduğum rezil iddialarını asla kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.

”MESLEĞİME YAKIŞMAYACAK ŞEKİLDE DAVRANDIM”

Peker’le yaptığı telefon görüşmesinin bir kişinin arayıp “Reisim Sedat Peker sizinle görüşmek istiyor” demesi üzerine başladığını savunan Özışık, şöyle dedi:

Bugün kendimle yüzleşmek için her şeyi olduğu gibi dosdoğru anlatmak için karşınızdayım. Uzun süre sustum, herkes eteğindeki taşı döksün diye bekledim. Bir de biliyorsunuz yargı aşaması var, onun bitmesini bekledim. Ama biz sustukça iğrenç küfür ve hakaretler geldi. Akla hayale gelmeyen iftiralar atılıyor, herkes üzerimize çullanıyor.

Bu durumda çıkıp konuşalım, kendimizle yüzleşelim ve gerçekleri anlatalım dedik. Küfür edenlerle yargı karşısında hesaplaşacağım ama bugün müsaade ederseniz sizin huzurunuzda kendimle hesaplaşmak istiyorum. Ben sizi hayal kırıklığına uğrattım, başınızı öne eğdirdim, mahcup ettim, mesleğime yakışmayacak şekilde davrandım.

Organize suç lideri olsun olmasın ya da olmasın hakkında türlü iddialar olan, ülkesini bırakıp kaçan biriyle irtibat halinde oldum. Mesafemi korumadım, konuştum ve samimi oldum. Bu konuda hatalıyım. Gazeteci herkesle konuşur doğru ama mesafeyi korumak şartıyla ben bu mesafeyi korumadığım için hatamı kabul ediyorum.

Şunu net bir şekilde söylüyorum, ne kimseyi sattım ne de vatanıma milletime ihanet ettim. Bu suçlamayı kabul etmiyorum, etmeyeceğim. Hele hele içişleri bakanı Süleyman Soylu’ya kumpas kurduğum şeklindeki ağır iddiayı, CHP’li Özgür Özel’in iddia ettiği gibi Süleyman Soylu ile Peker arasında mesaj götürüp getirdiğim, ulaklık, kuryelik yaptığım yönündeki rezil iddiayı da tümüyle reddediyorum. Her şeyi tüm çıplaklığıyla anlatacağım.

“SOYLU’YA YAPILAN İTİBAR SUİKASTİNİN ANA SEBEBİ BEN OLDUM”

Üzerime hiç vazife olmayacak bir konuda işgüzarlık yaptım. Bu işgüzarlığım sebebiyle 30 yıllık dostum Süleyman Soylu’yu hiç haberi olmayan bir konuda zor durumda bıraktım. Ona yapılan itibar suikastinin ana sebebi ben oldum.

“SOYLU’YA ‘SEDAT PEKER İLE BİR RÖPORTAJ MI YAPSAM?’ DEDİM”

Sedat Peker’in geçen yıl yayınladığı bir videoda Süleyman Soylu ile ilişkisinin olmadığını söylediğini belirten Özışık, Peker ile o video sonrasında iletişim kurduğunu söyledi. Özışık, bu görüşmenin, “Reisim Sedat Peker sizinle görüşmek istiyor” diyen bir aracı üzerinden gerçekleştiğini belirtti ve şöyle devam etti:

O kadar net ki, benim üzerimden Soylu’ya mesaj göndermek istiyor. Yaşadıklarını, yeni yaşadığı yerleri ve kendi hayatıyla ilgili bir şeyler anlattı. Ben dinlemekle yetindim, o konuştukça gazetecilik iştahım kabardı. Kendi kendime “Sedat Peker ile bir röportaj mı yapsam?” dedim ve bu talebimi ona ilettim. “Emrin olur ağabey” dedi.

Gün ve saat konusunda kendisine döneceğimi söyleyerek telefon görüşmemizi sonlandırdım. Sedat Peker’in anlattıkları, hikayesi, hakkında bir dosya olup olmadığını bilmiyoruz. Aynı gün Süleyman Soylu’yu aradım ve Sedat Peker ile röportaj yapmak istediğimi söyledim. Soylu da bana “İşine bak” dedi ve telefonu kapattı. Soylu ile aramızda geçen birçok görüşmede Sedat Peker adı bir daha geçmedi. Bir daha Sedat Peker desem Soylu benimle olan dostluğunu bitiriverecekti, huyunu bildiğim için bir daha P harfi bile demedim. Zaten bayramda aradığımda “O adamla irtibatta olduğunu bilmiyordum” diyerek benimle irtibatını kopardı.

Herkes bir de Süleyman Özışık’ın neden işin içinde olduğunu soruyor. Ben Süleyman Soylu ile görüştükten sonra kardeşim Süleyman Özışık ile görüştüm ve bunları anlattım. Süleyman bana dedi ki “Ağabey ben Ankara’dayım. Peker ile ilgili iddiaları araştırdım ama Peker ile ilgili bir dosya bulamadım. Ama Soylu’nun bildiğini biz bilemeyiz, bence de röportaj yapma” dedi.

Ben bunun üzerine Sedat Peker’i arayarak uygun bir dille röportaj yapamayacağımı söyledim ve bu meseleleri kapatmamız gerektiğini, röportajın kendisine zarar vereceğini söyledim. Soylu’dan bahsetmemem gerektiği için birtakım argümanlar sundum. Bunun üzerine bana “Ankara’daki dostun mu istedi röportaj yapmamanı?” diye sordu. Ben de gülerek “Seni seviyorlar bence, kardeşim Süleyman da Ankara’da araştırma yapmış ve seninle ilgili bir sorun olmadığın söylüyor” diyerek sakinleştirici bir cümle kurdum. Madem konuşmamızı gizlice kaydetti, elindeki kayıtlardan bu konuşmalarımızı da yayımlasın.

“SEDAT PEKER’E BİR BAHANE LAZIMDI”

Sözlerinin devamında Sedat Peker’le yaptığı ve videosunun ifşa edildiği gece görüşmesini anlatan Özışık, şunları söyledi:

Sedat Peker’e bir bahane lazımdı. O gece beni gizlice kaydederek aradı ve “Hani beni seviyorlardı, dönüş biletimizdi” diyerek benden laf almaya çalışıyor. İki dost gibi konuşuyor ve telefonu kapatıyoruz. Bir tuzakla karşı karşıya kaldığımı bilmiyorum, gece 03:00’te adımı geçirdiği videoyu bana gönderiyor. Bu görüşmeden sonra Sedat Peker yayımladığı videoda “Hadi Özışık ve Süleyman Özışık’ın adını karıştırdım” diyor mu? Video altına yazıyor mu bunu? Bu düzeltmeyi yapan Sedat Peker, daha sonra Süleyman Özışık’tan bahsetti mi? Sadece benim adımı kullandı, gizlice kaydettiği videoyu yayımladı. Neden Süleyman Özışık değil de Soylu’nun dostu olan benim üstümden gitti? Çünkü benim üstümden gitmek daha çok işine geldi.

ÖZGÜR ÖZEL’E SUÇLAMA

O günü hatırlayın! Özgür Özel bir gün önce televizyon ekranlarında çıktı her şeyi bir gün önce öğrenmiş gibi -Peker’in videosu henüz yayında değil ama- benden söz etti Halk TV’de… Özgür Özel’in iddialarından sonra ben Halk TV’yi aradım bağlamadılar, benim söylediklerimi yarım yamalak anlattılar, benim yayına katılmak istemediğimi söylediler. Yalan ben katılmak istedim bağlamadılar. Sonra buradan Özgür Özel’i ispata çalıştım. Yayından çıktığım anda hemen burda konuştum. Yayından sonra elektronik postama bir mesaj geldi. Burcu Nazlı adındaki PR ajansı sahibi sanırım kendisini tanımıyorum, bir açıklama göndermiş ‘Hadi Özışık Sedat Peker’i yalanladı’. Tezgah o kadar belli ki… Bu açıklamadan kısa süre sonra bildiğiniz o gizli kayıtlar ortaya saçıldı. Meğer her şey geceden planlanmış. Bana gelen video bir gün önce Özgür Özel’e de gönderilmiş. Ya da yakınlarından birine… Benim gizli kaydım konusunda Özgür Özel bilgi sahibi olmuş. Yayınlanmadan 1 gün önce bu videolarla ilgili meydan okuyor.

SOYLU’DAN MESAJ GÖTÜRMEDİM

Ben ya da Süleyman Özışık, eğer Sedat Peker’i aramış, bakanımız dedi ki ‘aman sinirlenme aman kafasına takmasın, bir şeyler söyleyecek mealinde, Süleyman Soylu’dan herhangi bir mesaj götürmüşsem Sedat Peker bu kaydı da yayınlasın. Ben külliyet yalan diyorum. Benim böyle bir ifadem, Süleyman Soylu mesajı varsa Sedat Peker yarın hemen yayınlasın. Varsa kayıt lütfen çıkarsın.

O GECE SOYLU’YU ARAMADIM

Ben o gece Süleyman Soylu’yu aramadım HTS kayıtları ortada. Ben Özgür Özel’e soruyorum. Özgür bey sen de benim gibi gecenin 3’ünde o kaseti izledin mi izlemedin mi? Özgür bey sen bu bilgilere ne zaman ulaştın, bu videonun varlığından ne zaman haberdar oldun? Özgür Özel bu bilgilere gecenin 3’ünde nasıl sahip oldu? Anladığım o ki Özgür Özel o gece videoyu izliyor, eline malzeme geçiyor ve ertesi gün tepe tepe kullanıyor, bu bir gerçek.”

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş