Rize’de STK’lar, Siyasetin Arka Bahçesi Olmadığı Gibi,Hiç Bir Şahsın Arka Bahçesi’de Değildir!

Sivil Toplum Kuruluşları(STK) , aslında bir şehrin kalkınması, refahı, huzuru, sosyal, kültürel ve sportif açıdan Gelişmesine, kent bilincinin oluşmasına, yardımlaşma ve dayanışmanın sürdürülebilir denge ve dinamiklere sahip olmasında öncülük etmenin yanında, şehrin gelişmesi için kamuoyu oluşturup kente yatırımlar kazandırmanın ortağı, bu yatırımların yeri şekli planlaması adına siyasilere yön gösterici olmalıdır.

Öteden beri siyasetin, STK ları dizayn etme çabası, kendine, vasıflarına, donanımına üye ve delegesine güvenemeyen adayların da siyasilerin gücünden faydalanma arzusu iki taraflı Çıkarı meydana getirmiştir, son yıllarda adeta aday olacakların siyasetten icazet alması beklenir hale gelmiştir.

Gelinen noktada STK lar kentte yapılan yada yapılması planlanan işlerin ve yatırımların siyasetin istediği şekilde oluşmasında kamuoyuna mesaj veren asla itiraz etmeyen etse bile itirazının cılız kaldığı, etkisinin olmadığı bir hale bürünmüştür.
Sonuç olarak; Kent bilincinin gelişmesi, yatırımların daha verimli ve kullanılabilir olmasına öncülük yapan siyasilerden icazet yada işaret beklemeyen hatta onlara kendi taban ve mensuplarının talep ve fikirlerini iletip o yönde diyalog ve işbirliği ile alan açan, kamuoyunu bu yönde enforme eden yatırım ve faaliyetlerin en rantabıl şekilde oluşmasında öncülük eden, il ve mahalli idarelerle koordineli çalışma metodları sergileyen, sivil toplum kuruluşları tesis etmemiz şarttır.

Bu nedenle siyaset elini STK lardan STK larda elini siyasetten çekmesi elzemdir, en büyük STK lardan olan ODA ve BORSALARIN yaklaşan seçimlerinde, ne SİYASETİN gölgesi olmalı nede STK lar için aday olan arkadaşlarımızın SİYASETİ adeta bir BASTON gibi kullanmasına müsaade edilmemelidir.

ODA ve BORSALARIN seçimlerinde tarafsızlık ve işbirliği sergilenmelidir. STK larda yıllardır adeta yapışırcasına kalanlar, yıllardır oraları işgal edip “kendi olmazsa sanki o kuruluşların batacağı yada kazanım ve yatırımların kesileceği” gibi algı ile davranan hatta daha ileri gidip kendinden sonrası için birilerinin “ağzına bal sürerek yada o balı yalayarak” beklenti içine girenler toplum mühendisliği yapanlara da dur demek gerekmiyor mu?

STK lar siyasetin arka bahçesi olmadığı gibi, hiçbir şahsın yada zümrenin de arka bahçesi olmadığını unutmayalım. MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİLDİR.

www.aktuel53.com
Hamza Şafak Tatoğlu