Bir haftadır Türkiye’nin neredeyse tamamında hissedilen, Güney Doğu ve Doğu Anadolu illerimizden 10’unda ağır yıkımlara neden olan tarihimizin en büyük deprem felaketinin etkisindeyiz. 6 Şubat sabahı 04,17’de Kahramanmaraş Pazarcık..
Bir haftadır Türkiye’nin neredeyse tamamında hissedilen, Güney Doğu ve Doğu Anadolu illerimizden 10’unda ağır yıkımlara neden olan tarihimizin en büyük deprem felaketinin etkisindeyiz. 6 Şubat sabahı 04,17’de Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 şiddetindeki depremin henüz şokunu yaşarken, öğlen 13,24’de Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde meydana gelen depremle de sarsılmıştık.
Deprem anında Bursa’dan Rize’ye sarsıntılarını ardından da ulusça yansımalarını yaşıyoruz. Ticaret durdu, okullar tatil edildi velhasıl millet olmanın sorumluluk ve bilinciyle daha ilk günden hasar görmeyen tek binası kalmadı denen Hatay’a, Maraş’a, Adıyaman’a, Malatya’ya ve komşu illerimize vardık, vatandaşlarımızı kucakladık. Oluşan yardım – destek konvoyları bölge trafiğini İstanbul seviyesine taşıdı. Sadece biz değil, başta komşumuz Yunanistan olmak üzere neredeyse tüm uluslar acımızı paylaştı, profesyonel arama kurtarma ekiplerini seferber ederek sürece katkı sağladılar. Ülkemizin her yanından gelen gönüllü ekiplerimizle beraber cansiperane sağlamaya, mucizeler yaratmaya devam ediyorlar.
Ancak ilk iki günden sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın acılı bölge insanına, tüm milletimize moral aşılamaya, güven ve güvence telkin etmeye yönelik çabalarını görmekle beraber kamuoyunda müdahalede sorumlu kurum olan AFAD’ın sahaya inmede çok geç kaldığı, devamında da koordinasyonu sağlıklı yürütemediği kanaati de yaygın. Gereğinden bile çok fazla miktarda bölgeye gönderilen ihtiyaç malzemelerinin ihtiyaç sahipleriyle etkince buluşturulamaması, zayi olmaları, yağma – hırsızlık ve güvenlik zafiyetleri ister istemez AFAD’ı konuşulur hale getirdi. Nitekim askerin sürece dahil edilmesiyle daha bir hızlı mesafe alınmaya başlandığı gözlemlendi ve AFAD öncesi afetlerde saatler içerisinde vakalara müdahale edebilmede kabiliyetli, teşkilat ve malzemeleri her an hazır KKK bünyesinde ki EMASYA Protokolü konuşulur oldu. Sadece 2010’da kaldırılan Emniyet – Asayiş – Yardımlaşma kelimelerinin kısaltılmışı olan EMASYA değil GATA bünyesindeki DAKİK isimli acil yardım ekibinin de eksikliği hissedildi. DAKİK, 99 depreminden ders alınarak kurulan bütün malzemesi uçakla taşınabilen, sırt çantaları hazır harp cerrahisi ve doğal afetler konusunda eğitim almış doktor ve hemşirelerden oluşmuş bir ekipti. Dahası Dafyar, İnsani Yardım Tugayı, İzmir İstihkam Okulunun Arama Kurtarma Okulu da vardı.
Ama şimdi bu oluşumlar yok ve yönetimin afetlerle mücadeleyi yönetmek için tesis ettiği kurum olan AFAD var ve kendi analizlerinden hareketle onu ele alacağım.
Deprem bölgesinden dışarıya gelen seslere baktığımızda AFAD’ın kendi hazırladığı Afet Müdahale Planını başarıyla tatbiki için kendisini tamamlaması gerekiyor.
AFAD, 2019’da kurumsal bir organizasyona yakışır şekilde “2019 – 2023 Stratejik Plan” çerçevesinde kendi SWOT Analizini yapmış; Swotu oluşturan 4 faktör yönünden de fevkalade doğru sonuçlar ortaya koymuş.
AFAD’ın yaptığı analizi paylaşmadan konuyu daha iyi kavratabilmek adına kurumların, organizasyonların yönetim ve olgunlaşmalarına dair sürece bir girizgah yapmak isterim.
Dünyada globalleşme, bilgiye verilen önemin artması, teknolojik yenilikler ülkeleri, kurum ve kuruluşları daha iyi performans sergilemeye zorlamaktadır. Bu nedenle yönetimlerin stratejilerini oluşturulurken dikkat edeceği detaylar; stratejinin amacı, hedef, misyon, politika, program, yöntem, plan, vizyon, taktik gibi kavramların öncelikli ve sağlıklı belirlenmesi gerekir.
Organizasyonlar bu kavramlar içerisinde stratejiyi daha bir önemser ve stratejik yönetimin en önemli enstrümanı olan SWOT Analizinden yararlanır. SWOT analiziyle elde edilen veri ve bulguların ışığında ülkelerin, kurum ve kuruluşların belirlenen durumları değişen şartlara ve organizasyonların gelişimlerine, gereksinimlerine göre belli periyotlarla güncellemesi gerekir. İzlenecek tüm süreçlerde hazırlanan stratejik yönetim proseslerinde öngörülür.
Üst kademenin sorumluluğunda olan Stratejik Yönetim; özel – kamu – kar amacı gütmeyen gönüllü sektörlerde faaliyet gösteren tüm kuruluşlarda, geleceğe yönelik amaç ve hedeflerin belirlenmesine ve bu hedeflere ulaşılabilmesi için yapılması gerekli işlemlerin belirlenmesine olanak sağlayan yönetim tekniği olup içerisinde Vizyon, Misyon, Strateji ve Aksiyon olmak üzere dört unsur barındırır. Derslerde birkaç saatte işleyebildiğimiz bu 4 unsura burada değinemeyeceğim.
Bir kurumda durum değerlendirmesi yapmak için atılması gereken ilk adım, strateji oluşturma ve uygulamada etkili olacak gelişmeleri isabetli olarak belirlemek, stratejik yönetim sürecinin başında organizasyonun içyapısı ve dış çevresi bakımından o zaman diliminde nerede bulunulduğunu tespit etmektir.
Ekonomik durum, teknolojideki hayati değişimler, ülke ve dünya olayları kısaca bulunulan çevreyi etkileyecek faktörlerin ortaya konması her kuruluşta değişik metotlarla yapılabilir. Çoğu kurum yüzlerce sayfalık raporlarla günlerce süren üst kademe toplantıları yerine Swot Analizi ile hızla ve etkili bir şekilde süreci başlatır. Benim de muhatabım işletmelerde sıkça başvurduğum yöntemdir.
SWOT Analizi Nedir?
SWOT analizi incelenen kuruluşun “içerde” mevcut güçlü ve zayıf yönlerini belirlemede ve “dış çevreden” kaynaklanan fırsat ve tehditleri tespit etmekte kullanılan bilimsel anlamda durum analizi yapmaya imkan sağlayan, ayna görevi gören çalışmadır. Ayrıca politika geliştirme ve problem çözme açısından da sıkça başvurulan yöntemdir.
Kelime olarak SWOT, 4 İngilizce kelimenin baş harflerinden oluşur. Bunlar; içerde Strengths (güçlü yönler), Weaknesses (zayıf yönler) ile dış çevrede Oppurtunities (fırsatlar) ve Threats (tehditler) kelimeleridir.
Kişi yada kurumlar bünyelerinde gerek iç faktörler gerekse dış faktörler nedeniyle birbirinden farklılıklar barındırır. Eğer iç bünyemizi güçlü ve zayıf yönleri ile bilmez veya etrafımızdaki dışsal etkenlerden kaynaklanan fırsat ve tehditleri göremezsek hem kişisel olarak hem de kurduğumuz işletmede başarılı olmamız beklenemez. İşte bu noktada, SWOT analizi bizlere yardımcı olur.
Zira SWOT, planlama yapılırken kuruluşun güçlü ve zayıf yönleri ile karşı karşıya olduğu fırsat ve tehditleri analiz etmeyi ve geleceğe dönük stratejiler geliştirmeyi ifade eder.
AFAD’da “2019 – 2023 Stratejik Plan” çerçevesinde kendi SWOT Analizini yapmış; Swotu oluşturan 4 faktörü de belirlemiş. Burada güncel konu ile örtüştüğünden sadece kurumun kendi iç bünyesi ile ilgili belirlediği ZAYIF YÖNLER üzerinde duracağım ve belirledikleri 13 maddeyi sayfalarından aynen paylaşacağım.
1. Merkez ve taşra teşkilatındaki personel sayısının istenen düzeye ulaşamamış olması
2. İl Müdürlüklerindeki personelin uzmanlık kapasitesinin yeterli olmaması
3. Kurum içinde bazı görev, yetki ve sorumluluk paylaşımlarının yeterince netlik kazanmamış olması
4. Daha önce faaliyette olan üç kurumun birleştirilmesi nedeniyle yapısal ve işlevsel bütünleş-menin hala tam olarak sağlanamamış olması
5. İl Müdürlüklerinin kuruma bağlanması sonrasında kurumun iç örgütlenmesinin bu sürece yeterince uyumlaştırılmamış olması
6. Afet ve acil durum mevzuatının tek bir kanunda (Hizmet Kanunu) bütünleştirilememiş olması
7. Yetki ve görevler açısından koordinasyon kurumu olarak tasarlanmışken giderek daha icracı bir kurum haline gelmesi
8. Personelin birimler arası yer değişikliğinin fazla olması
9. Arama ve Kurtarma Teknisyenlerinin bir bölümünün arama ve kurtarma hizmetinde aktif görev alamamaları
10. Görev alanı ile ilgili standart oluşturma ve akreditasyon çalışmalarının yeterli düzeyde olmaması
11. Eğitimlerin uzmanlık konuları ve sayısı itibariyle yeterli düzeyde olmaması
12. Sektörel (itfaiye, STK’lar, ilgili diğer kurum ve kuruluşlar) denetime ilişkin yetki kullanımın mevcut mevzuatla tam anlamıyla sağlanamaması
13. Görevlendirmelerin meslek alanlarına göre yeterli düzeyde yapılamaması
Anlaşılan o ki SWOT Analizinde belirlenenler zayıftan kuvvetliye dönüştürülemediğinden bugünkü fotoğrafı, karnesi düşük kalmış kurumun.
Bu vesile bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına dayanma gücü, yaralılara acil şifa, enkaz altında bir umut kurtulmayı bekleyenlerimize ve onlara nefes olmak için cansiperane emek veren her kademedeki görevlilerimize güç, kuvvet, şans diliyorum..
Recep Ali Aksoylu
6 Şubat 2023 Pazartesi