Bitki çayları arasında özellikle yapısındaki bileşiklerin sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle yeşil çay öne çıkıyor. Yeşil çay tüketiminde ürün kalitesinin sağlık açısında büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Ekrem Sezik,..
Bitki çayları arasında özellikle yapısındaki bileşiklerin sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle yeşil çay öne çıkıyor. Yeşil çay tüketiminde ürün kalitesinin sağlık açısında büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Ekrem Sezik, “Tüketicinin kullandığı yeşil çaylar, sağlığa zararlı olabilecek istenmeyen maddeler taşımamalı. Bu nedenle aktar gibi açık alanlarda satılan yeşil çaylar yerine bilinen firmaların güvenilir poşet çayları tüketilmeli” diyor.
Son yıllarda sağlıklı beslenmeye olan ilgi, bitkisel ürünlere olan yönelimi de artırdı. Özellikle bitki çayları, tüketicilerin hem sağlıklı olmak hem de çeşitli hastalıklardan korunmak amacıyla tercih ettiği ürünler arasında öne çıkıyor. Uzmanlar tarafından tüketilmesi önerilen yeşil çay, en çok tercih edilen bitki çaylarından biri. Yeşil çayın bilinçli ve dikkatli tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ekrem Sezik, denetimli ve ambalajlı ürünlerin tercih edilmesi şartıyla yeşil çayın sağlığa faydalı olduğunu vurguluyor.
“Yeşil çayda ürünün kalitesi çok önemli”
Bitkilerin sağlığı koruyucu pek çok madde taşıdığının anlaşılmasıyla birlikte bitkisel ürünlere olan talebin de arttığını belirten Prof. Dr. Sezik, “Son zamanlarda bilhassa, antioksidan maddeler taşıyan bitkileri bağışıklık sistemine olan etkileri için; bazı bitkilerin rahatlatıcı veya sindirim sisteminin çalışmasını kolaylaştırıcı olarak çay halinde içilmesi yaygınlaştı. Bu bitkilerden, yeşil çayda antioksidan etkiyi sağlayan kateşin ve gallokateşinler yüksek miktarda bulunmaktadır” dedi.
Sezik, şu ifadeleri kullandı: “Her üründe olduğu gibi yeşil çaylarda da ürünün kalitesi çok önemli. Bu hususta ancak hammaddenin kaliteli, üretim tesislerinin hijyenik şartlara sahip ve ürünün analiz edilerek güvenilir olduğunun gösterilmesi ile mümkündür. Çayların Gıda Kodeks’lerinde istenen kalitede olması gerektiğini de hatırlatalım.”
“Tüketilen yeşil çayın denetim ve analizleri yapılmış olmalı”
Bitkilerin tabiattan uygun toplama yöntemi veya iyi tarım uygulamaları ile elde edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Sezik, tüm bu süreçte gerekli olan bütün denetimlerin önemli olduğunu vurguluyor. Sezik, “Tüketicinin satın aldığı yeşil çay; toprak, toz, kir ile böcek ve diğer hayvan kirliliklerini taşımamalı. Diğer taraftan ,yeşil çayın ağır metal, pestisit, herbisit, mikrobik bulaşma miktarları sınır değerler için verilen rakamların üstünde olmamalıdır. Bazıları ise hiç bulunmamalıdır. Ürünlerin uygun şartlarda saklanmamasından dolayı bulunabilecek olan aflatoksin, okratoksin tayinleri muhakkak yapılmalıdır. Bu maddeler kanser yapıcı olarak kabul edilmektedir. Ayrıca radyoaktif bulaşma olup olmadığı, pirolizidin ve tropan alkaloitlerinin bulunup bulunmadığı da aranmalıdır. Bu analizlerin sonuçları uygun değilse, tüketici çay içerken zararlı maddeleri de almış olur” diye konuştu.
“Açıkta satılan ve risk taşıyan ürünlerin tüketilmesi doğru değil”
Halkımızın bitki ve meyve çaylarını daha çok aktar ve benzeri dükkanlardan aldığını hatırlatan Prof. Dr. Sezik, “Aktar gibi dükkanlarda, açıkta satılan ürünlerin sağlığa zararlı maddeler taşıyabileceği hususunu unutmamak gerekir. Bu ürünlerin kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü açıkta satılan ürünlere elde ediliş, nakil ve bekleme sırasında hangi zararlı maddelerin bulaştığını, son kullanım tarihini, yani gıda olarak kullanılmaya uygun olup olmadığını maalesef bilmiyoruz. Yol kenarlarında, çuvallar içinde satılan ıhlamur, adaçayı gibi bitkilere yoldan ve geçen araçlardan bulaşanlar da ihmal edilemez. Bu nedenle tüketicilere güvenirliği yüksek firmaların ürünlerini tercih etmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü bilinen firmaların poşet çaylarında kullandıkları bitkilerin üretimlerinin sağlık şartlarına uygun olduğunu, ağır metal, herbisit, pestisit ve diğer analizlerin yapıldığını incelemelerim sonucu biliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
