ve bir açık açık söyleyeyim ki, bu söylem, zaten uygulanan yanlış (ya da yanlış değilse bilinçli!)politikalarla ÖZELE KAYMIŞ OLAN SAĞLIK HİZMETİNİ daha da KAYDIRACAKTIR. Mesleğe olan ilgiyi de (sahip..
ve bir açık açık söyleyeyim ki, bu söylem, zaten uygulanan yanlış (ya da yanlış değilse bilinçli!)politikalarla
ÖZELE KAYMIŞ OLAN SAĞLIK HİZMETİNİ daha da KAYDIRACAKTIR.
Mesleğe olan ilgiyi de (sahip olmak bağlamında) aşağılara çekecektir.
Yani… Vallahi yakışmadı… Dahası ortada bir sorun var, sistem tıkandı ve siz bu sistemin asıl unsurlarına “GİDERSENİZ GİDİN!” diyerek işi iyice çıkmaza sokuyorsunuz!
Bu ve benzeri söz ve davranışları görünce iç geçmesi, kalp kırılması, doktor olunduğuna bin pişmanlık bir yana, bu söylemlerle “neye, kime hizmet ediliyor?” diye düşünmeden edemiyor insan.
Yoksa, “Ne desem niyeyim, nasılsa bir şey diyen yok, sorumsuzum. Sağlıkta Sistem de işliyor” gibi bir anlayışın rahatlığıyla mı söyleniyor doğrusu bilemiyorum. Şayet öyle ise güçlü bir şekilde;
“Sayın Cumhurbaşkanım, yanlış yapıyorsunuz”
demek, hem akademisyenlikten, hem aynı yolda yürümüşlükten, hem de ülkesini, milletini seven vatandaşlıktan doğan hakkımız ve de namus borcumuzdur.
Yani “Netekim’le başlayan doktorlara dair o malum ve meşum politikalar mı devam ediyor” desem, merhum darbeci general bozuntusunu şereflendirmiş olacağım!
Hayyy Allah!..
Şu anda doktorların kahir çoğunluğunun içinden geçip de söyleyemediği şeyi söyleyeyim:
“VERECEĞİNİZ PARA DA SİZİN OLSUN!” Biz bir şey istemiyoruz ama bu söylemlerle ONURUMUZLA OYNAMAYIN artık! Hangi makamda olursanız olun buna HAKKINIZ YOKTUR! Lütfen!
Sayın Cumhurbaşkanımız böyle konuştuğuna göre ben de, özele yahut yurt dışına giden doktor kardeşlerime “DUR, KAMUYU BIRAKMAYALIM” demeyeceğim artık!. Nasıl diyeyim ki?
Bana gelince…
Patronun “GİDERSEN GİT” dediği yerde, çalışan teknik eleman yahut amele bunun hilafına ne söyleyebilir ki?!
Şu andaki halimi, onun çok iyi bildiği lisanla söyleyeyim:
TELLAN TUTAYİRUM!
O tel de, asistanlarımın gözlerinden çok belli olan bana olan sevgileri, ihtiyaçları ve yaşlı fakir hastalarımın yüzlerindeki minnet, dillerindeki duaları!
Ama memleketin yöneticilerinin söylemleri ve meslektaşlarıma bakış, davranış, hor görme böyle devam ederse nereye kadar gider bilmem!
Haa! benim KAMUDA KALARAK kendimce ÜLKEME MİLLETİME yaptığım iyiliğin onlar nezdinde bir değeri var mı?
Hiç sanmıyorum. Olsaydı böyle konuşulmazdı ve soruna çözüm aranırdı çünkü!
Bizmki kendi kendimize gelin güvey olmak işte!
Bir öngörü ile bitirelim:
Kamuda Suriyeli, Afgan ve benzeri ülke doktorlarına yer açılacak gibi gözüküyor! Almanya’dan İngiltere’den ithal edecek halimiz yok ya! Doların, euro’nun durumu ortada!
Allah bu milletin yardımcısı olsun!
Meslektaşlarıma da şunu söylemek isterim:
Mesleğimiz, kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın çok değerlidir ve kutsaldır, “Bu da geçer yahu!” diyelim!
ve hizmete, özelde yahut Kamu’da fark etmez, moralimizi bozmadan (ilk günlü aşkla olmaz elbette ama) elimizden geldiğince devam edelim.
Bu bizim devlete yahut onu idare edenlere değil, bu mesleği bize bahşettiği için Allah’a(cc) olan borcumuzdur.
Not: Benim için mesele, altını çizerek söylüyorum maaş meselesi değildir. Bu konuyu dile getirecek olan yorumcular lütfen başka sayfaya gitsinler.
Prof. Dr. Şaban Şimşek
08 02. 2022
TÜRKİYE(*)
