Ak parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı ve muhtarlar arasında yaşanan tartışma nerdeyse herkesin ağzında. Konuyu birinci ağızdan öğrenmek için, hemşehrim muhtar Ahmet Akkurt’u arayarak konunun aslını sordum. Muhtar Ahmet..
Ak parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı ve muhtarlar arasında yaşanan tartışma nerdeyse herkesin ağzında.
Konuyu birinci ağızdan öğrenmek için, hemşehrim muhtar Ahmet Akkurt’u arayarak konunun aslını sordum.
Muhtar Ahmet Akkurt’un anlattığına göre:
Ak parti Ceylanpınar İlçe Başkanlığı tarafından mahalle muhtarlarına, Ak parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı ile saat 16.00’da ilçe binasında toplantı yapmak üzere davette bulunulmuş. Özşavlı’nın, toplantıya geç kalmasının ardından yaşanan tartışma sonucu, çok sayıda muhtar toplantıyı terk etmiş.
Mahalle muhtarları evvelki gün 15.30 itibariyle toplantı salonuna gelmiş. Ancak, saat 17.30 olduğu halde Özşavlı, toplantı salonuna gelmemiş. Bunun üzerine Muhtar Ahmet Akkurt, Özşavlı’yı cep telefonundan arayarak toplantıya ne zaman geleceğini sormuş. Telefonu açan AKP milletvekili Halil Özşavlı “Lan kimsiniz siz?” demiş. Muhtar kendisini tanıtınca, Halil Özşavlı “bekleyin kardeşim geliyorum” cevabını vermiş. Görüşme telefonun sesi hoparlördeyken gerçekleştiği için, bütün muhtarlar olaya tanıklık etmiş oldu. Muhtarlar, Halil Özşavlı’nın “lan” kelimesini kullanmasına tepki göstermiş ve toplantıyı terk etmiş.
Kıymetli okurlarım; diyeceğim o ki muhtarla yaptığım telefon görüşmesinde kendisine “asıl” olan bizleriz, onlar bizim “vekillerimiz”, biz olmadan onlar olmaz. Onları bu kadar çok şımartmayın. Herkes haddini bilecek, hiçbir “milletvekili” “milletin aslına” hadsizlik yapamaz!!! Dedim.
Not: Muhtar Ahmet Akkurt’tan telefon görüşmesinin detaylarını yazmak için izin istedim. O da nezaket göstererek tabi ki yazabilirsin diye müsaade etti. Eksik olmasın.
Lütfen mi?
İstanbul Sanayi Odası Meclisi Temmuz ayı olağan toplantısına, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’da katılmış. Toplantıda konuşan Şahap Kavcıoğlu, açıklamasında; savaşın çıkışından (Rusya-Ukrayna) sonra, altı ay içinde kurumsal firmaların aldığı dövizin bozdurulmasının kuru farklı yere getireceğini belirterek, İSO başkanından bu firmaları açıklamasını rica etmiş. “Bakın, sadece 24 Şubat’tan Haziran ayına kadar, bankalarda ucuz kredi kullanan kurumsal firmaları söylüyorum, sadece 55 milyar dolar döviz aldılar. Başkanımdan da rica ediyorum, lütfen açıklayın. Bu dövizleri bozsunlar. Bir kısmınıda bozsalar kur yarın başka bir yere gelir” ve döviz hastalığının olduğunu, herkesin döviz alma yolunda olduğunu, kimsenin dövizini bozmadığını söyledi.
O vakit şimdi soruyorum başkan beye:
Neden herkes döviz alıyor?
Neden döviz hastalığı ortaya çıktı?
Neden kimse dövizini bozmuyor?
Neden sanayicilerin, firmaların, esnafların ve dahi memur ve işçilerin bile kredi çekip döviz almalarına müsaade ettiniz?
Bunların önüne geçmek çok mu zordu?
Kıymetli okurlarım; aslında tüm bunların önüne geçmek çok kolaydı ama hükümet bunda çok geç kaldı. Bazı önlemler alındıysa da halen bu geç kalmalar devam ediyor ve devam edişler bize doların 20 liralara belki önümüzdeki sene 30 liralara dayandığını gösterecek.
Kalın sağlıcakla
Ahmet Öztürk
