MESLEKİ FERYAD yahut GÖRECEK GÜNLER VAR DAHA, ALDIRMA BE MESLEKTAŞIM Haber 1: Hasta yakını olan hakim “Burada yatamazsınız” diyen hekimi gözaltına aldırdı! (Türk Nöroşirürji Derneği kamuoyu duyurusu ve Muhalif basın)..
MESLEKİ FERYAD yahut GÖRECEK GÜNLER VAR DAHA, ALDIRMA BE MESLEKTAŞIM
Haber 1:
Hasta yakını olan hakim “Burada yatamazsınız” diyen hekimi gözaltına aldırdı! (Türk Nöroşirürji Derneği kamuoyu duyurusu ve Muhalif basın)
Haber 2 (aynı olay):
Doktor Hakimi azarladı! (İktidar yanlısı basın)
Maalesef memleket, habercilik anlayışı, basın etiği, demokrasi, hukuk, insan hakları bu hale geldi!!
Bu durumda resmi yetkililerden bilgi almak istemek elbette hakkımızdır!
Kanımca durum çok da karışık değil… Zira ortada davetiye çıkarılmadan ancak bir yargı mensubunun marifetiyle (yetkiyi kötüye kullanmasıyla!) gerçekleşebilecek adliyeye çsğrıla ve 2.5 saatlık (gözaltı ya da değil) alıkonulma var!
Bu sebeple, sabahleyin geri çektiğim yazıyı kamuoyuna sunuyorum. Bu benim hem sağlık hem de yargı mesleğine ve de milletime olan saygımı ifade etmek üzere vatandaşlık ve akademik sorumluluğumdur!
Susarsam islami terminoloji ile “dilsiz şeytan”, akademik anlayışta “ akademik namus”tan yoksun olurum!
Allah(cc) sonumuzu hayreylesin! Amin!
***
Şayet benim/bizim de devletimizin kurumları iseler…
ADALET BAKANLIĞINDAN ve HSK’DAN bu habere dair acilen BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUM/BEKLİYORUZ!
Tatmin edici bir DUYURU yapılmaz ve BU BÜYÜK YANLIŞIN/AYIBIN GEREĞİ YERİNE GETİRİLMEZSE…
Şu bilinmelidir ki…
44 yıllık çok tecrübeli bir hekim olarak ben bile bana gelen hiç bir hakimin yahut savcının kendisine veya hasta yakınına….
gönül rahatlığıyla bakamam…
İyi niyetimi ne kadar muhafaza etmeye çalışırsam çalışayım;
“ya bir şey olursa ve bu sayın hakimin, savcının kafası bozulur beni polisle adliyeye çağırırsa, alıkoyarsa, gözaltına alırsa” KORKUSUYLA, BASKISIYLA, NAHOŞLUĞUYLA…
beynimi sağlıklı çalıştıramam, bilgilerimi tecrübemi bir araya getirip her şeyimle kendimi ınlara (hastalarıma!) vererek doğru tanı koyamam, gerekli tedaviyi düzenleyemem, ameliyatını beceriyle, başarıyla yapamam!!!
SAYIN ADALET BAKANI, SAYIN HAKİMLER ve SAVCILAR KURULU…
Bilmem farkında mısınız ama…
“ZORLA KÖPEK (bile) AVA GİTMEZ” diye bir cümlenin atasözü olduğu bir ülkede yaşıyoruz!
AMELİYAT, SAĞLIK İŞLERİ SAYGI DUYULMADAN, HELE DE GÖZALTINA ALINIRIM, TUTUKLANIRIM yahut sürgüne gönderilirim , idari ceza alırım KORKUSUYLA YAPILACAK, yani ZORLA YAPTIRILACAK BİR İŞ DEĞİLDİR!!!
Adalet duygularını, mesleki terbiyeyi (farzı muhal!) bir tarafa bıraksak bile hiç olmazsa bunu düşünerek…
BU AYIBI TEMİZLEYİN LÜTFEN!
Hemen;
vakit geçirmeden…
biz sağlıkçılar size daha fazla kırılmadan, makamınıza, mesleğinize duyulması elzem olan güveni iyice yitirmeden…
mesele meslekler arası ŞUURALTI husumete evrilmeden…
Ve de
Sağlıkçılar olarak “BU MESLEK BU ŞARTLAR ALTINDA artık (özellikle de Kamuda) YAPILAMAZ”DENİLMEDEN!
Evet, her meslekte böyle mesleğine layık görülemeyecek işler yapan insanlar, yargıda da sağlıkta veya başka meslek gruplarında da yetkisini kötüye kullananlar olabilir bunun elbette bilincindeyiz…
ama bu vahim olay karşısında, adı geçen kurumlar ve dahi bizzat mesleğinin kendi meslektaşlarınca ayaklar altına alınmasını zul kabul eden, insana ve yaptığı işe saygılı, onurlu MESLEK MENSUPLARINDAN DA ŞAHSİ TEPKİLERİNİ ALMAK, GÖRMEK, İŞİTMEK İSTİYORUM!
Ve de SAYIN SAĞLIK BAKANIMIZ…
NERDESİNİZ???
Bakanlığınızca sabah saat 08:20’de “filan poliklinikteki doktor hastasına işlem yapmamıştır” diye klinik şefi olarak bana uyarıda bulunacak kadar hassasiyetle(!) işinizi takip ederken/yaparken…
ŞİMDİ NİÇİN İÇİMİZİ FERAHLATACAK, şüphesiz dünyanın en zor işini yapan DOKTORLARA MORAL VERECEK BİR KAÇ KELİMELİK BİR CÜMLE İŞİTEMİYORUZ SİZDEN???
Aldığınız her türlü zecri tedbire rağmen hekimleri kamuda tutamamanın ve hatta yurtdışına gitmelerine engel olamamanın ana sebeplerinden biri bu psikolojidir biliyor musunuz Sayın Bakanım, değerli kardeşim, meslektaşım!
Haaa!
Bir de “giderlerse gitsinler” lafını kerhen söylenmiş “sürçü lisan” kabul ettiğimiz bu memleketin siyasi sahibi sayın CUMHURBAŞKANIMIZ VAR ELBETTE!
Ona bu işi anlatacak harbi ve hasbi bir adamı var mıdır acaba onca baş, baş altı… danışmanı arasında?
Hem duyarsa da bir şey yapar mı yahut mezkur söz gibi bir cümle sarf eder mi bu olayın kahramanına yahut kahramanlarına???
Sanmıyorum demiyeyim, bilmiyorum diyeceğim!
Aldırma be sevgili meslektaşım ve karamsarlığa düşmeyin genç meslektaşlarım;
Görecek günlerimiz var daha!
Prof. Dr. Şaban Şimşek
9 Temmuz 2023
İSTANBUL
