REKLAM VERİLDİ, FIRSATÇI OLMAKTAN KURTULDU!

Çok Şükür!
Geçmişinin aksine artık sadece ismi gazete olan, okumaya değer bulup okumadığım, takip etmediğimden Ömer Yaşar Erbaş arkadaşımın paylaşımının ardından gecikmiş konuda iki laf etmek istedim. Lafa girmeden de Google amcaya sordum doğruymuş, 3 harfli diye nitelenen mağazaların en bilineni Sabah’a insert – reklam vermişmiş.
Paylaşımından anladığım, “sahibi Erenköy Cemaati Şeyhi Osman Nuri Topbaş’ın (Ateş Hatinoğlu yazmışsa itimat ederim) olduğu BİM, o şeye yeniden reklam vermeye başladığından artık saray açısından tehlike geçmiş oldu.” Bir ticari kurumun hedef tüketicisine ulaşmada uygun gördüğü, doğru bulduğu mecraya reklam vermesi rasyonel bir davranış olsa da buradan anladığımız enflasyonu, raf fiyatlarını patlatan meğersem bu discount marketleri değilmiş!
Allah aşkına ÜFE nin TÜFE den bu denli yüksek olduğu ekonomilerde halka hedef olarak bazı marketleri, perakende noktaları adres olarak göstermek akıl tutulmasından farklı nasıl izah edilebilir!
Üstelik bazı marketleri!
Sanki KİM’ in, Çağrı’nın, Happy’nın, Hakmar’ın, İsmar’ın, Onur’un, Kiler’in, Migros un, Mopaş’ın, Kooperatifin, dahası Metro, Makro, Carrefoursa, Ekomini, Gökkuşağı, Hatipoğlu, Gri, Kale, Namlı, Üçler, Arden, Aypa ve daha onlarcasının raf fiyatları farklıymış, ucuzmuş gibi!
Elbette ilginç olan hedefte (sözüm ona) ilk noktaya konan BİM’in düne kadar Ak Partinin gözdesi olması. Partinin ilçe başkanlıkları bu mağazanın/mağazaların kartlarını vererek fakirliği kaderleriymiş gibi belletip sadık oy deposu oluşturmuyorlar miydi! Bir kaç yıl evvel et krizi çıktığında kamuoyunun tepkisine rağmen ithal eti satma ayrıcalığı bunlara tanınmamış miydi!
Birey olarak bugün tukaka gösterilen ! bu hard discount marketlere (böyle anılıyor olsalar da diğer semt marketlerinden farklı değiller) desteklendikleri ve sert yayılmaları için sıcak bakmıyorum. Ancak itiraf edeyim ki eleştirenlerinin tamamı gibi ben de müşterisiyim. Gelirimiz belli, doğru ürünü en iyi koşullarda orada bulduğumuzda en azından o ürünleri tercih ediyoruz, müşterisi oluyoruz. Alışverişimizi kolaylaştırması da cabası.
Yerel esnaf. Yanı semtimizde bakkal mi kaldı ki tercih edelim, oradan da alış veriş edelim! Kalmadı, çünkü ekonominin dinamikleri içerisinde kolektif hareket edemediler! Daha çok da bilinç düzeyimiz buna uygun olmadığından.
Uzadı…
Neticeye gelelim.
Her toplumda fırsatçılar vardır. Pandemide 1 liralık maskeyi 10 liraya aldığımızı unutmadık. Ama güncel konuda adres; enerjiye, yakıta, velhasıl ana girdilere acımasızca zam yapan, çalışanların nerdeyse tamamını asgari ücrete mahkum eden, maliyetini de esnafa yıkan basiretsizler olmalıdır.
Girdi maliyetlerini çıldırtan belli iken başka yerleri adres göstermek düpedüz hedef şaşırtmaktır.