Prof Dr Şaban Şimşek Hoca sosyal medyadaki sayfasında “Bu siyasi bir haber değildir; sadece feryattır, feryat! SAĞLIK SİSTEMİNİN İFLASI… BU İŞ BÖYLE NEREYE VARACAK???” diye bir paylaşımda bulundu. Okudum,..
Prof Dr Şaban Şimşek Hoca sosyal medyadaki sayfasında “Bu siyasi bir haber değildir; sadece feryattır, feryat!
SAĞLIK SİSTEMİNİN İFLASI… BU İŞ BÖYLE NEREYE VARACAK???”
diye bir paylaşımda bulundu. Okudum, duyumlarımızın olduğu bir konuda hastane ismi ve rakam telaffuz ediyordu.
Uzatmayayım önce hekimliği yanında çok sayıda hastanenin baş hekimliğini yapmış, Tıp Fakültelerinde dekanlık görevlerinde bulunmuş sağlık yöneticisi kimliği de olan Sayın Şimşek’in paylaşımını aynen kopyalayayım, sonra da birkaç cümle ile tamamlarım.
……..
Bugün aldığım bir haber:
Memorial Hastanesi başka bir özel hastaneden 1 HEMATOLOG KADROSU SATIN ALDI!
Ücret: 14.5 milyon lira!!! Yazı ile on dört buçuk milyon!
İdare etmede (yönetim!) rezilliğin daniskası!
Evet, bir çoğu kardeşim, dostum olan SAĞLIK BAKANLIĞI ÜST idarecilerinin (iyi niyetlerine rağmen) 21 yılda mesleğimizin geldiği nokta burasıdır! Tabii, çekinmeden söyleyelim hepsinin üstünde Sayın Cumhurbaşkanının İRADESİ yahut artık KLASİKLEŞEN ALDATILMIŞLIĞI var!
Maalesef… Özel hastanelerde hekim kadrosunun kısıtlanmasına kadar giden ZORLAMA TEDBİRLERLE kamudaki hizmetin yürütülebileceğini sanıyorlar!
Eli bıçak tutan, yan dalda uzman olan ve dahası DOÇENT OLANLARIN tamamına yakını kamudan ayrılıyor…
BESLENİP BÜYÜTÜLEN CANAVAR (Özel hastaneler, zincirler) HEKİMLERİ DE HASTALARI DA YUTUYOR!
İnsanlar çaresiz… Her gün onlarca “ Hocam MHRS’den randevu alamıyorum. lütfen bana bir bakar mısınız, gözüm kör olmak üzere” ricaları!
Bu arada… Yanlış anlaşılmasın 14.500.000 TL hekimlere verilmiyor. Zamanında bu kadroyu sağlık Bakanlığından almış olan hastane sahibine veriyor! Yani taxi, minibüs plakası gibi bir şey!
Hekimler mi?  Onlar “teknik amele” olarak yaptığı cironun %10-15 arası ücretle o minibüsün şoförlüğünü yapıyor; yani sermayeye paspas edilmiş durumdalar!
O 14.5 milyon, bir hekimin 40 -45 çalışarak kazanamayacağı (biriktiremeyeceği!) bir paradır.
YAZIKLAR OLSUN!
……………………..
Bu alanda yatırım yapmak isteyen hekim ve girişimci dostlarımdan bildiğim, Google da rahatça görebileceğiniz gibi özel hastane, tıp merkezi, poliklinik ruhsatı 2008’den bu yana verilmiyor. Sadece mevcut zincirleşmiş hastanelere şube açma hakkı ve devir izni veriliyor. Bu da özel sağlık sektörünün göreceli teşvik edilmesi nedeniyle bu alanda yeni girişimde bulunacak olanların karşısına ruhsat karaborsasını, aracı kurumları çıkarıyor.
Adeta taksi plakası – minibüs hattı gibi sağlık iş yeri ruhsatlarında taksi plakası piyasasına benzer bir pazar yarattı. Dahası Sayın Şimşek’in de örneklediği gibi hekimlik kadrolarının da borsası oluşmaya başladı. En pahalı hastane ruhsatı İstanbul, Antalya, Bodrum ve Gaziantep gibi illerde iken diğerlerine göre daha yüksek bedelle alıcı bulan kadroların branşları da Ortopedi, Göz, Kadın Hastalıkları, Kardiyoloji, Fizik, Cerrahi gibi sıralanıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmeti üreten değil, dümeni tutan olma iddiasının sonuçlarından biri bu taksi plakası gibi oluşan piyasadır diyor bir hekim dost. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat’ta, “Sağlık Bakanlığı yeni hastane ruhsatı vermeyince, mevcut ruhsatlar sanal bir değer oluşturdu. Satılanın doktor değil, doktor çalıştırma ve hastane açma iznidir” diyor.
Bakanlık yatak sayısından kadrolara kadar kısıtlama getirince haliyle talepten hareketle o izin belgelerine fiyat biçilmiş oluyor. Aslında rayiç bir bedelde yok. Pazarlık esas. Bu arada satış değil de kadro kiralaması yapanlar da varmış. Nedeni de ana ruhsatının değerini korumak içinmiş! Bir de etiketli büyük hoca olarak kabul edilen hekimlerin de ekipleriyle beraber bu pazarda pazarlıklara girdiği belirtiliyor.
Kısacası sağlıkta geldiğimiz nokta;
Sağlık bakanının sektörün en büyük ve sürekli genişleyen hastane zincirinin sahibi,
Finans kenti unvanını alan Ataşehir ilçesini sağlık sektörünün başkenti konumuna evirmek için Sayın Sağlık Bakanının ilçede İstanbul’un en en büyük hastane kompleksini açmak amacıyla arsa arayışının emlakçıların ana gündemi,
Kamuya ait hastanelerde istihdam yetersizliğinden (doçent, uzman olan ayrılmaya sürükleniyor sanki) poliklinik hizmetlerinin asistan kadrolarla genelde görülmesi,
“Sağlıkta çağ atladık” diyen iktidar partisi mensuplarının dahi kamu hastanelerinden aile fertlerine dahi hizmet alamamanın çelişkisi,
Kamunun sırtına küfe edilen Şehir Hastaneleri modelinin genel ekonomiye, gelecek nesillere olan ağır külfeti…
Sağlık, Eğitim, Güvenlik ve de Hukuk hep önemlidir.
Recep Ali Aksoylu
İLGİLİ HABER