Çocukluğumuzda yıl başı akşamlarında yeni bir yıla girmenin heyecanı ile gözlerimizin içi güler yeni yıl’a umutla bakardık. Mahallemizde bir evde toplanır, tonbala oynar eğlenirdik.Köyümüzün eski evlerinde kuzine yanar üzerinde..
Çocukluğumuzda yıl başı akşamlarında yeni bir yıla girmenin heyecanı ile gözlerimizin içi güler yeni yıl’a umutla bakardık. Mahallemizde bir evde toplanır, tonbala oynar eğlenirdik.Köyümüzün eski evlerinde kuzine yanar üzerinde çayımız dem alırken bir yandan da kuzinenin fırınında kestane, patates pişirirdik . Ahh nerde o eski yılbaşı akşamları ! bir anda eletrikler gider gaz lambası eşliğinde pencerenin kenarında Oturur lapa lapa yağan kar yağışını seyre dalardık. kuzinenin üzerindeki kara güğümde fokur fokur kaynayan su mırıltısını dinler içimizdeki huzura huzur katardık.
“Nerde yeni yıl akşamında sofralardaki bolluklar”
Çocukluğumuzdan ayrılıp gençligimize adım attığımız yıllarda yıl başı sofraları kurulur, gelen misafirler ağırlanırdı.Börekler, baklavalar, kara lahana dolmaları, meyveler, kuru yemişler v.s sofralarda bir kuş sütü eksik olurdu. Eş, dost, akrabalar tokluk içinde bir arada olur şen muhabbetlerin beli kırılırdı. Şimdilerde koşullar, şartlar o kadar ağır ki nerdeyse bu neşe dolu sofralar aranır hale geldi.
“Geçtiğimizde postacılar yeni yıl tebrik kartları getirirdi”
Gençligimizde uzaktaki Akrabalar, Arkadaşlar, Dostlardan yeni yıl tebrik kartları getirirdi.Şimdi çok sevdiğimiz postacılar icra, trafik ceza makbuzu getirir oldu. Gençligimizde
Gelenek görenekler vardı, gençlerde neşe vardı.insanların ceplerinde yeterince para vardı. Buzdolaplarında yeterince aş vardı. Gençler gelecek kaygısı olmadan yaşıyabiliyor, istikballeri için hayaller kurabiliyorlardı.
Gençler sevdalık edip davullu, zurnalı,kemençeli evlenebiliyor, ev alıp yuva kurabiliyorlardı. Şimdi ise gençler kara kara düşünüyor işin içinden birtürlü çıkamaz duruma gelmiş durumda.
“Sevgili yurttaşlar, sevgili gençler, sevgili hemşerilerim”
Umutlarımızı tazeleyin, güzel günler, güzel yarınlar bizlerin olacaktır.Unutmayın her zorun bir kolayı,her hüznün bir sevinci vardır.
Kimsenin kimseye muhtaç olmadığı, umutların yeşerdiği, sağlık ve huzur içinde nice yeni yıllarınız olsun dileklerimle..
sizleri Atatürk’ün 1933’de yıl başı akşamı kurduğu cümlelerle yeni umutlara doğru uğurluyorum saygı ve sevgilerimle..
“Hepimizin kısmetine” “Kafasını ve vicdanını, en son yükselme alevleriyle güneşlendirmeye karar vermiş olan, bugünün Türk çocukları, biliyor ve bildirecektir ki, onlar dört yüz çadırlı bir aşiretten değil, onbinlerce yıllık, hür uygar olan, yüksek bir ırktan gelen, yüksek yetenekli bir millettir.
Bir de şunu iyi bilmek gerekir ki, eski Etilerimiz, atalarımız, bugünkü yurdumuzun ilk ve otokton yerleşenleri ve sahibi olmuşlardır. Burasını binlerce yıl önce anayurdun yerine öz yurt yapmışlardır. Türklüğün merkezini Altaylardan Anadolu – Trakya’ya getirmişlerdir. Türk Cumhuriyeti’nin sarsılmaz temelleri bu öz yurdun çökmez kayalarındadır.Bu kutsal yurdun öz mirasçısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz koruyucusu o büyük, yüksek, soylu Türk kavminin bugünkü genç ve dinç çocuklarıdır, biziz.
