THK 97 YAŞINDA

THK RİZE ŞUBE BAŞKANI MEHMET DEMİR YAPTIĞI AÇIKLAMADA’’THK’NA SAHİP ÇIKMAK HER VATANDAŞIN GÖREVİDİR’’

İSMET KÖSOĞLU

RİZE-Rize THK Şube Başkanı Mehmet Demir 97.kuruluş yıldönümü ile ilgili bir açıklamada bulundu. Şube Başkanı Demir açıklamasında ‘’her Türk vatandaşının THK’na sahip çıkması vatandaşlık görevidir’’ dedi.

Rize Şube Başkanı Mehmet Demir’in yazılı açıklaması şöyle’’ Cumhuriyet kurulalı henüz 2 yıl bile olmamış. Cumhuriyet’in kurucusu, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in talimatıyla Cevat Abbas’ın öncülüğünde “Türk Tayyare Cemiyeti” kurulur. Amaç; havacılık sanayini kurmak, askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini saplamak. Cemiyet, 5 Ağustos 1925’de “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsü alır. 1935 yılında ise Türk Hava Kurumu adını alır. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu üyeleri THK’nın manevi koruyucuları olarak belirlenir.

Cumhurbaşkanı doğal üyedir

Cumhurbaşkanı, Kuvvet Komutanları ve Ankara Valisi de doğal üyelerdir. 1925-1939 arasında Ankara’da çok sayıda planör yapılır. Kayseri Tayyare Fabrikası kurulur. Burada hava avcı uçakları ve Fledgling eğitim uçakları olmak üzere 112 uçak üretilir. 1926’da Eskişehir Tayyare Tamir Fabrikası hizmete girer. 1936’da Nuri Demirağ’ın İstanbul’da kurduğu uçak fabrikasında 24 uçak ve çok sayıda planör üretilir. Ne yazık ki bu fabrika 1943’de kapanır! Türk Hava Kurumu 1941’de Ankara’da uçak fabrikasını kuruyor. Burada 1944 yılından itibaren 80 adet eğitim uçağı, iki motorlu ambulans uçakları, 60 eğitim uçağı ve çok sayıda planör üretiliyor. 1948’de Ankara’da kurulan ilk uçak motoru fabrikası üretime geçiyor. Ancak, ne yazık ki 1955 yılında kapatılıyor! Uçak yerine traktör üretimine geçiliyor! Buna karşın THK etkinliğini sürdürüyordu. THK’nun gelir kaynakları kurban derisi, fitre, zekât, pul satışları ve kurum işletmelerinin etkinliklerinden sağlanıyordu. THK her Kurban Bayramı’nda kurban derisi toplardı. Her iki derneğin yöneticileri ve gençler gönüllü olarak çalışırlardı.

2016 yılında THK’nın yolsuzluklar sonucu borç batağına saplandığı haberleri çıkmaya başladı! Personel maaşları ödenemiyordu. Gayrimenkulleri satılmaya başlandı! THK bünyesinde bir de Havacılık

Üniversitesi kurulmuştu. Rektörün aldığı astronomik maaş ve kimi söylentiler üniversiteyi de sarsıyordu. 2019 yılında bir başka sorun çıktı; kurumun 6 adet yangın uçağı vardı ama orman yangınlarında kullanılmıyor, başka ülkelerden “uçuş garantili” yangın uçağı kiralanıyordu! Orman Bakanı; “Bu uçaklardan üçünün motoru yok, diğer üçü de yağ kaçırıyor” diyordu! Ama 5 uçağın sağlam olduğuna dair resmi “Uçuş Belgeleri” ortaya çıkıyordu! Bir başka gerekçe ise; THK uçaklarının su taşıma kapasitesi 4 bin 900 litreydi ama Bakanlık şartnamesi 5 bin litrelik uçak şartı arıyordu! Arada tam 100 litre eksik vardı!

THK, Cumhuriyet’in ve Cumhuriyet’i kuranların bir büyük emanetidir. Bu kurumu yaşatmak ve geliştirmek, bu ülkeye hizmet vaat ederek iktidara gelen tüm yönetimlerin görevidir. Baba mirasını çarçur eden hayırsız evlatlar gibi, THK ’nu çöküşe ve yok olmaya sürükleyen herkesin büyük günahı vardır! THK ve Kızılay gibi tüm ulusun ortak varlığı ve ata yadigârı olan kurumlara siyaseten yönetici atamak ve yanlış yönetimlerle çökertmeye, arpalık haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Türk Hava Kurumu ve Kızılay’a ulus olarak sahip çıkmak her vatandaşın görevidir’’ dedi.